Her canlıya etki eden ve mutlaka olumsuz etkiler bırak bir şey varsa o da strestir. Bugün bir balık da eğer yaşam koşullarını beğenmezse ve kendini huzursuz hissederse strese girebilir. Aynı şekilde bir kedi ve bir köpek de. Uzun ya da kısa fark etmeksizin yapılan seyahatler bile hayvanları strese sokmak için yeterli bir sebeptir; tıraş olmaları, eve gelen yeni bir canlının varlığı ve hatta yüksek sesle yapılan konuşmalar bile onlarda birer stres unsurudur. Stres deyip geçmemek lazım çünkü stres bir canlıyı ölüme bile götürebilecek kadar önemidir. Eğer bir köpeğin stresi kontrol altına alınmazsa bu durum ileriki aşamalarda depresyona gider. Depresyona giren köpek, bir süre sonra hayati faaliyetlerini azaltmaya başlar örneğin yemek yemeyi reddeder. Başta psikolojik olan her belirti zaman içinde fiziksel rahatsızlığa döner ve vücudu dayanamaz hayatını dahi kaybedebilir. Bu nedenle hayvanlarda stres kesinlikle kontrol altına alınması gereken bir durumdur. Daha önce kedilerde stres, köpeklerde stres gibi konu başlıklarına değinmiştik. Bugün ise konumuz papağanlarda stres. Evet, papağanın da strese girmek için bir nedeni olabilir. Neticede doğal ortamı yerine bir kafesin içinde hayatını sürdürmesi bile yeteri kadar stres sebebi olacaktır. Bir hayvanı sahiplendiysek onu her bakımdan mutlu etmeliyiz. Hayvanlar yalnızca sevilmek için değildir aynı zamanda büyük bir sorumluluk gerektirir. Bakımlarının yapılması, düzenli veteriner hekim kontrolü, mamasının kaliteli verilmesi ve benzeri gibi pek çok bakım gereksinimi vardır. Hayvan bakımı yalnızca mama ve suyunu vermekten ibaret değildir. Aynı zamanda ona vakit ayırmalı, onunla oynamalı, ona ilgi göstermeliyiz ki kendini yalnız hissetmesin. Unutmayın ki evcil hayvanımız artık ailemizin bir üyesidir ve onun da mutlu olma hakkı vardır. Bugün sizlerle papağanlarda görülen stres üzerine konuşacağız. Papağanlardaki stresi azaltmanın yollarına geçmeden önce bu strese neden olan etkenlerden kısaca bahsederek başlayalım yazımıza.
Papağanlarda stres belirtileri
Papağanların strese girmesinin altında pek çok neden yatıyor olabilir. Yukarıda da söylediğimiz gibi doğal ortamlarından koparılıp bir kafesin içinde yaşamak durumunda kalması bile bir stres nedeni olabilir. Bu nedenle özellikle daha fazla ilgi göstermek gerekir ki kendini yalnız hissetmesin. Papağanlardan görülen stresin birkaç belirtisi vardır. Örneğin papağanınız normalin dışında aşırı bağırıyor olabilir. Bu bağırış bir noktadan sonra kendini tekrarlayan çığlıklar haline gelebilir. Yüksek tonda bir bağırış olabilir. Her zamankinden farklı olduğunu zaten sesini duyunca anlamak mümkündür. Bunlar bir nevi alarm çağrıları olabilir. Papağan size kendini iyi hissetmediğini bu şekilde bir iletişim yolu ile anlatmaya çalışıyor olabilir. Çığlıkların ardından bir diğer stres belirtisi ise kendine zarar verme olur. Tüylerini kendi kendine yolmaya başlayabilir. Stresli papağanın ilk hücum edeceği yer kendi vücududur. Tüylerini koparmaya çalışır. Sürekli olarak kafasını sallamaya çalışabilir ancak bu her zamanki oyunlarından farklıdır. Kafasını sürekli olarak sallar ve yana doğru çevirir. Bir anlam ifade etmeyen tarzda sağa sola hareketler yapabilir. Bir diğer stres belirtisi ise aşırı uyku hali olabilir. İçine kapanabilir ve dış dünya ile bağlantısını yavaşlatabilir. Bir müddet sonra korku atakları gelebilir. Sizden bile korkmaya, çekinmeye başlayabilir. Daha önce sosyal olan ve sevecen tavrılar sergileyen papağan bir süre sonra korku dolu, çekingen ve saldırgan bir tavır sergilemeye başlayabilir. Normalde en sevdiği oyunları ya da oyuncağı ile oynamaktan bir anda vazgeçer. Ne yapsanız da bir türlü sizinle ilgilenmez. Siz ona yaklaşmak istediğinizde size karşı saldırgan tavırlar sergiler. Kafes çubuklarına vurmaya başlayabilir ve hatta onları ısırmak isteyebilir. Diğer stres belirtilerinden biri tıslama olabilir. Papağanınız ona yaklaştığınızda tıslamaya başlayabilir. Nefes nefese kalmış gibi hareketler yapabilir. Kuyruğunu havaya kaldırabilir ya da kanatlarını vücudundan uzak tutabilir. Baş tüyleri bir den diken diken olabilir. Solunum hızında da birtakım değişimler söz konusu olabilir. Örneğin solunumu artabilir ve ağzı açık bir şekilde nefes almaya çalışabilir. Genel olarak sergilediği saldırganlık, stresli ve bir o kadar sinirli olduğunun bir göstergesidir. Yukarıda saydıklarımıza ek olarak başta semptomlar da gösterebilir. Bunlar fiziksel birtakım rahatsızlıkları düşündürdüğü gibi ruhsal olan sorunların da habercisi olabilir. Bir süre papağanınızı gözlemleyin. Eğer bu hareketleri devam ediyorsa vakit kaybetmeden onu veteriner hekime götürün. Şimdi gelelim stresin olası nedenlerine…
Papağanlarda stres nedenleri
Papağanlar neden strese girer sorusunun pek çok yanıtı olabilir. Önce konuyu çevresel faktörler olarak ele alabiliriz. Kafesin çok küçük olması bir stres nedeni olabilir. Hayvanın türüne göre ideal boyutta bir kafes alınmazsa, kuş bir süre sonra kendini sıkışmış hissedebilir ve strese girebilir. Kafesinin kirli olması da onun için bir stres nedenidir. Yenmemiş yiyeceklerin ya da kabukların düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Pis bir kafeste yaşamak papağanı strese sokan nedenlerden biri olacaktır. Bir diğer neden ise sıcaklık sorunu. Aşırı soğuklar da aşırı sıcaklar da papağanı strese sokabilir. Bu nedenle kafesini ideal sıcaklıkta olan bir yere konumlamanız önemlidir. Rutinlerinin değişmesi de kuşu rahatsız edecektir. Papağanlar, alışkanlıklarına çok sadık canlılardır ve rutinlerinin değiştirilmesinden hoşlanmazlar. Papağanlarda stres, fiziksel bazı sorunların varlığı neticesinde de ortaya çıkmış olabilir. Ağrılı bir enfeksiyon onda stres yaratacaktır. Sık sık veteriner hekim kontrolü bu nedenle çok önemlidir bu sayede olası hastalıkların da önüne geçilmiş olur. Papağanlarda stres yaratan bir diğer unsur ise yalnızlıktır. İlgiden hoşlanırlar ve kimse ilgilenmezse bir süre sonra canları sıkılmaya başlar. Eğer tek bir papağanınız varsa günde 2-3 saat onunda etkileşime geçmenizde yarar olacaktır. Kafesine oyuncaklar alabilir ve siz yokken oyuncaklarla oynamasını da sağlayabilirsiniz.
Papağanlarda stres nasıl azaltılır?
Papağanlarda stresi azalmak için önce stresin kaynağına odaklanmak gerekir. Eğer fiziksel bir sorundan kaynaklanan stres varsa, gerekli tedaviye en kısa sürede başlanmalıdır. Papağanın kafesini herkesi görebileceği bir yere konumlayarak işe başlayabilirsiniz. Bu sayede evdeki hareketliliği sürekli görecek ve kendini yalnız hissetmeyecektir. Ona yaklaşırken daima dostça tavırlar sergileyin. Size güvenmesi başta zaman alacaktır ancak sonra alışacaktır. Yavaş yavaş hareket edin ve ani tepkiler vermekten kaçının. Bazı papağanlar süpürge, hortum ve benzeri gibi şeylerden hoşlanmazlar. Bu ekipmanları kuşun göremeyeceği bir yere konumlayın. Eğlence saatini ihmal etmeyin. Oyuncaklar, izleyecek bir televizyon, müzik sesi ve benzeri gibi şeyler ilgisini çekecektir. Kafesinin temizliğini de ihmal etmeyin. Her hafta mutlaka bakımını yapın. Eğer bazı günler normalden fazla pislenmişse haftalık bakımı beklemeden hemen o gün kafesi temizleyin. Temiz bir ortam papağanınızı daha rahat hissettirecektir.